loader image
sorumlu-tuketim-rehberi-reppatch-akademi

Bilinçlen, bilinçlendir:

sorumlu-tuketim-rehberi-reppatch-akademi

Sorumlu Tüketim Rehberi

Sorumlu tüketim, tekstilden gıdaya yapılan her alışverişte sorumlu olmayı belirten bir yeni dünya tanımı. Yeni dünya tanımı olarak bahsediyoruz çünkü tarihte geriye gittiğimizde ikinci dünya savaşı sonrası refah düzeyinin artmasıyla birlikte tüketim günlük yaşamın önemli bir parçası haline geldi. Artan tüketim üretimi de arttırdığı için, hızlı üretim ve takiben de sorumlu tüketim kavramları hayatımıza girdi. 

İnsanın insana değer verdiği ve üretim konusunda özenle zanaatini uyguladığı güzel günler… Bu günlerin yerini hızlı üretim ve hızlı tüketim aldı. O yüzden bizler kendimizi düşünerek sorumlu tüketmek zorundayız. 

Sürdürülebilirliğin ve atık yönetiminin tüketiciye düşen adımları sırasıyla; azalt, yeniden kullan, onar ve ileri dönüştür. Bu adımlar sonrasında artık endüstriye teslim edilerek geri dönüşüm ve takibi atık bertaraf etme yöntemleri karşımıza çıkıyor. Bu adımların en başında aslında gizlice duran bir sorumlu tüket adımı var. 

Sorumlu Tüketim Nedir?

Değişen yeni dünya ile karşımıza çıkan sorumlu tüketim tanımı; evimize götüreceğimiz ürünlerimizin hangi ham maddeler ile, nasıl, kim tarafından, hangi şartlar altında üretildiğini bilmek ve takiben de seçimlerimizi bunlara göre yapmak anlamına geliyor. Bu sorulara verilen cevapları bilmek yeterli mi? Maalesef ki hayır. Aslında tüketici olarak o kadar bilinçlenmemiz gerekiyor ki verilen cevapları gerçekten anlamamız ve ona göre karar verebilmemiz gerekiyor.

Bu yazımızda, dünya genelinde en büyük atık ve çevre sorunlarına neden olan sektörler arasında 2. sırada yer alan tekstil sektörünü ve bu sektörden alışveriş yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiğini ele alacağız. Ayrıca kısaca gıda, teknoloji ve enerji sektörlerine de değineceğiz.

Tekstil Sektöründe Sorumlu Tüketim

Tekstil sektörünün, çevreye verdiği zarar kritik bir konumda. Her yıl yaklaşık 92 milyon ton tekstil atığı oluşuyor ve bunların büyük bir kısmı çöp sahalarına giderek çöp sahasını bölgesini, çevresinde yaşayan insanları ve dünyayı kötü etkiliyor. Bakınız, çöp sahalarından birini, anlatan yazımız: Dandora Çöp Sahası

Sektörün oluşturduğu atık problemi ve çevresel tehditlere ek olarak bazı seçimlerimiz sağlığımız açısından da tehdit oluşturuyor. Mesela polyester kumaşları ne kadar tanıyoruz? Bir kıyafet satın aldığımızda ürün açıklamasında kumaşı %20 polyester de dese %100 polyester de dese sağlığımız için aynı şey. Plastik içerikli bir materyali değerli bedenimize layık görüyoruz demek. Plastik içeriği demek, su geçirmezlik ve dayanıklılık demektir ve bazı sektörlerde reddedilemez bir ihtiyaçtır. Fakat tekstil sektöründe doğanın bizlere verdiği pamuk varken markalar nedense polyesteri tercih etmemiz için baskı yapıyor… Fakat plastiğin özelliklerinden de bahsettiğimiz üzere polyester kumaş içerikleri derimizin hava geçirmesine engel oluyor ve takiben bu da daha çok terlemeye ve mikroplastik içeriğinin cildimize karışmasına sebep olabiliyor.

Buna ek olarak tercih ettiğimiz polyester içerikli kumaşlar, kullanım ve yıkama esnasında daha hızlı yıpranarak tiftik tiftik olup tüylenerek eskiyor. Sonuç olarak markalar materyalin ve üretiminin ucuzluğundan dolayı bizlere polyester içerikli bir ürünü %100 pamuk ürünlere kıyasla daha ucuza sunabiliyor. Bu da tüketicilerin tercihini etkiliyor fakat büyük resimde tüketici kaybetmiş oluyor. Çünkü ucuza almayı tercih ettiği ürün maalesef ki yeteri kadar dayanıklı ve uzun süre kullanıma açık değil.

Nasıl, kim tarafından, hangi şartlar altında üretildi?

Bizler Reppatch olarak topluluğumuzda etik ve eşit üretime değer veriyoruz ve güçlü kadınlarımız her zaman ön planda. Fakat tüketim çılgınlığının ve hızlı modanın had safhada olduğu günümüzde büyük moda markaları üretimlerini el işçiliği güçlü, nüfusu kalabalık, ekonomisi kötü durumda olan gelişmekte olan ülkelere taşıdılar. 

Bu üretim süreçleri genellikle Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Vietnam ve benzeri ülkelerde gerçekleşiyor. Bu ülkelerde:

  • İşçilerin çoğunluğu düşük ücretlerle, bazen günde sadece birkaç dolara, ağır şartlar altında durmadan çalışıyor.
  • Moda endüstrisinde çalışanların %80’ini kadınlar oluşturuyor ve bu kadınlar genellikle sosyal güvenceden yoksun, uzun saatler çalışmaya zorlanıyor.
  • Çocuk işçiliği yani 8-15 yaş arası işçiler, ne yazık ki, bazı bölgelerde yaygın bir sorun.
  • Çevreye duyarlı olmayan fabrikalar, büyük miktarda su ve enerji tüketerek atıklarını doğrudan nehir ve göllere boşaltıyor. Bu da hem çevreye hem de yerel topluluklara ciddi zararlar veriyor.

Yazımızın başında tüketici olarak evimize götüreceğimiz ürünlerimizin hangi ham maddeler ile, nasıl, kim tarafından, hangi şartlar altında üretildiğini bilmek ve takiben de seçimlerimizi bunlara göre yapmak için bilinçli olmamız gerektiğinden bahsetmiştik. Yazımızın bu kısmında artık konu basitleşti. Eğer dünyaya, doğaya ve insanlığa değer veriyorsak, tercih edeceğimiz ürünlerin üretim yeri bu bahsettiğimiz ülkelerden biri ise onu almamayı tercih etmek bizim tüketici olarak bir sorumluluğumuz. Eğer bedenimize değer veriyorsak, polyester içeren ürünleri tercih etmemek bizim tüketici olarak bir sorumluluğumuz.

Gıda Sektöründe Sorumlu Tüketim

Market alışverişlerimizde verdiğimiz kararlar yalnızca sağlığımızı değil takiben tarım arazilerini, su kaynaklarını ve karbon salınım miktarını etkiler. Örneğin:

  • Her yıl dünya genelinde yaklaşık 1.3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu miktar, toplam üretilen gıdanın yaklaşık %30’una eşit.
  • Endüstriyel tarım yöntemleri, yoğun pestisit ve gübre kullanımıyla su kaynaklarını kirletiyor ve toprağın verimliliğini düşürüyor.
  • Özellikle et ve süt ürünlerinin üretimi, karbon ayak izinin en büyük sorumlularından biri. 1 kg sığır eti üretimi yaklaşık 15.400 litre su gerektiriyor ve çiftlik hayvancılığı nedeniyle önemli miktarda sera gazı salınımına yol açıyor.

Sorumlu bir tüketici olarak, yerel üreticilerden alışveriş yapmayı, mevsiminde yetişen ürünleri tercih etmeyi ve hayvansal ürün tüketimini azaltmayı seçebiliriz. Bu tercihler, hem bireysel sağlık hem de çevresel fayda açısından kritik bir rol oynar.

Teknoloji ve Elektronik Sektöründe Sorumlu Tüketim

Elektronik atıklar, dünyanın en hızlı büyüyen atık kategorisi arasında yer alıyor. Her yıl yaklaşık 50 milyon ton elektronik atık üretiliyor ve bunun yalnızca %20’si geri dönüştürülüyor. Akıllı telefon, tablet ve bilgisayar gibi ürünlerde kullanılan nadir mineraller, doğanın sınırlı kaynaklarını tüketirken çevresel tahribata da neden oluyor.

Tüketici olarak, elektronik ürün alırken:

  • Daha uzun ömürlü ve dayanıklı cihazları tercih etmeli, sık sık cihaz değiştirme alışkanlığından kaçınmalıyız.
  • Markaların tüketicilere aşıladığı, bozulmuş cihazları tamir ettirmek yerine yenisini alma eğilimimizi değiştirmeli, onarımı teşvik eden markaları desteklemeliyiz.
  • Kullanmadığımız elektronik cihazları geri dönüşüme teslim ederek çevreye katkı sağlamak için bir adım atabiliriz.
Enerji Sektöründe Sorumlu Tüketim

Günlük enerji tüketimimiz, karbon ayak izimizi doğrudan etkiler. Evlerimizde kullandığımız elektriğin kaynağı, temiz enerji mi yoksa fosil yakıtlar mı? Bu sorunun cevabı, bireysel seçimlerimizin gezegen üzerindeki etkisini belirler.

Sorumlu bir enerji tüketicisi olarak:

  • Enerji verimliliği yüksek cihazlar tercih etmeli, elektrik kullanımını azaltmalıyız.
  • Mümkünse yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek güneş panelleri veya rüzgar enerjisi gibi çözümleri elimizden geldiği kadar desteklemeliyiz.
  • Isıtma ve soğutma sistemlerimizi daha bilinçli kullanarak enerji tasarrufu sağlayabiliriz.
Küçük Adımlar, Büyük Etkiler

Tekstil, gıda, teknoloji veya enerji… Hangi sektörde olursa olsun, sorumlu tüketim bilinçli bir yaşam tarzı gerektirir. Her bir seçimimiz, yalnızca bireysel hayatımıza değil, dünya üzerinde yaşayan tüm canlılara ve gelecek nesillere de etki eder.

“Benim tercihlerim nasıl bir etki yaratabilir ki?” diye sorguluyor olabilirsiniz fakat bireyler bütünün bir parçasıdır ve bütünün her bir parçası kendi etki alanına sahiptir. Bu etki alanları da aslında bütünü oluşturur. O yüzden bugün seçimlerinizi sorumlu bir tüketici olma yönünde yaparsanız eğer etki alanınız da sizden öğrenmeye ve gelişmeye başlayacaktır. Gelişim çarkı döndükçe bütünü de etkileyecek büyük değişim ve etkiler ortaya çıkacaktır. 

Nil Karul

İlgini çekebilecek diğer yazılar: