Art Nouveau 1860 yılında İngiltere’de oluşmaya başlamış “Sanatlar ve Zanaatlar” hareketi ile ilişkilendirilir. Bu hareket zanaatkarlığı ön plana çıkardığı için Art Nouveau’ya ilham kaynağı olmuştur fakat Art Nouveau sanatçılarının modern endüstriyi benimsemesi açısından bu akımdan ayrılmaktadır. Sanatçılar hareketi canlandırmak için çalışmalarını reklamlar, posterler, etiketler ve dergilerle seri olarak üretmişlerdi.
Art Nouveau’nun Gelişimi
Çok yönlü dekoratif bir üslup olan bu yeni sanat, en parlak dönemini 1900’lerde yaşamış, Avrupa ve Birleşik Devletlerde büyük bir ün kazanmıştır. Resim, mimari, grafik sanatlar ve tasarım alanlarında etkili olmuştur. Kavisli ve çizgisel desenler ağırlıklı olarak yer almıştır. Yaprak ve filiz gibi doğal formlar da üsluba hakimdir. Soyut motiflere değinilmiş ve bunların yanında insan figürleri de sık sık kullanılmıştır. Sanatçılar çalışmaların dekoratif görünümlerine oldukça odaklanmışlardır.
Art Nouveau hareketinin öncüsü olan Alphonse Mucha, Gismonda adlı tiyatronun posterini Art Nouveau üslubunu kullanarak tasarlamış ve bu poster Paris sokaklarında hızlıca ilgi odağı olmuştur. Arayış içinde olan genç sanatçılar hemen ilgili üslubu taklit etmeye başlamışlardır. Bu şekilde Art Nouveau tanınmaya ve sanatçılar tarafından çalışılmaya başlamıştır. Mucha, ticari çalışmalarında çoğunlukla doğadan ilham almış ve sıklıkla çiçek figürleri kullanmıştır. Sarmaşıklarla bezenmiş çalışmalarının yanı sıra tanrıça kadın figürleri de kullanmıştır.
Akımın en çok tanınan sanatçısı Gustav Klimt; altın sarısı rengini ustalıkla kullanması, mozaik ayrıntılarla zenginleştirdiği erotik resimleri ile fazlasıyla ilgi görmüştür. Sanatçının en bilindik eseri olan “Öpücük” iç içe geçen dekoratif güzelliklerle dikkat çekmiş ve beğenilmiştir. Günümüzde ise eserleriyle galerilerin duvarlarını süslemektedir.
Art Nouveau’nun Görünüşü
Art Nouveau sanatçıları tasarımlarında genellikle doğayı ilham kaynağı almışlardır. Doğanın canlı renklerini ve bitkilerin büyüme yolculuklarını eserlerinde kullanarak kıvrımlı, kavisli bir üslup oluşturmuşlardır. Çalışmalarında sadece bitkilerden değil ayrıca doğadaki hayvanlardan da ilham almışlardır. Doğa ile iç içe olan sanatçılar zamanla doğada yer alan farklı materyalleri kullanarak çalışmalar yapmışlardır.
Art Nouveau döneminde moda illüstrasyonları çoğalmış, dönemin kadın giyimi daha işlevsel ve rahat kalıplara, materyallere bürünmüştür. Bu dönem giysilerinin belden aşağı dökümlü, hareketi kısıtlamayan, sosyal aktivitelere daha uygun giysi formları ile tasarlandığı görülmektedir. Art Nouveau etkisi ile giysilerde bitkisel desenlere yer verilmiştir. Dönemin kıyafetleri çoğunlukla renkli, dökümlü ve işlemelerden oluşmaktadır. Kadın çanta ve aksesuarlarda da Art Nouveau etkisi görülmektedir. Bitkisel desenleri, kıvrımlı formları ile bu akımın etkisi günümüz modasında da yer almaktadır.
Günümüzde, kadın bedeninin kıvrımlarına vurgu yapan tasarımları ve giysilerin bitkisel desenlerle bezendiği koleksiyonlar görülmektedir. Art Nouveau sanat kavramı daha çok zanaat ile ilişkilendirilmiştir. Moda alanında el işçiliğinin kullanılması bu anlayışın bir yansımasıdır. Görselliğin baskın olduğu bitkisel figürlerin ve işlemelerin ön plana çıkarıldığı tasarımlara günümüzde de rastlanmaktadır. Dolce&Gabbana, Christian Dior, Zuhair Murad, Ralph&Russo, Alexander McQueen, Elie Saab gibi dünyaca ünlü markaların, Art Nouveau imgeleri taşıyan tasarımlarına moda haftalarında rastlamaktayız. Bu tasarımlar genellikle abiye, gece elbisesi, gelinlik olarak tasarlanırken izleyenlerin oldukça dikkatini çekmektedir.