loader image
reppatch-blog-shein

Bilinçlen, bilinçlendir:

reppatch-blog-shein

Bir Hızlı Moda Markası: Shein

Bir Hızlı Moda Markası: Shein, son yıllarda küresel moda endüstrisinde hızla yükselen, gençlerin en çok tercih ettiği markalardan biri haline geldi. Fakat, bu hızlı yükseliş ile birlikte, markanın sürdürülebilirlik konusundaki iddiaları ve çevresel etkileri de ciddi bir şekilde sorgulanmaktadır. Hızlı moda dünyasının dev ismi Shein, kendini sürdürülebilir bir marka olarak tanıtmaya çalışırken, aynı zamanda “yeşil yıkama (greenwashing) suçlamalarına maruz kalmaktadır. Peki, bu iddialar ne kadar doğru? Marka gerçekten sürdürülebilir mi, yoksa çevre dostu imajını yaratmaya çalışan bir pazarlama stratejisinden mi ibaret?

Bu yazıda, Shein’ı, sürdürülebilirlik çalışmalarını, ve markanın iddialarını incelemek adına yapılan araştırmaların doğruluğunu derinlemesine inceleyeceğiz. Ayrıca, yapılan araştırmaların nasıl yapıldığını, kimler tarafından yapıldığını ve sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alacağız. Moda endüstrisinin çevresel etkisi, çöp sahaları ve Şili’deki çöp sahasındaki durumu detaylıca inceleyeceğiz..

Bir Marka Olarak Shein

Shein, 2008 yılında Çin’de kurulmuş bir e-ticaret platformudur ve günümüzde dünyanın en büyük hızlı moda markalarından biri haline gelmiştir. Marka, başta genç kitle olmak üzere dünya çapında geniş bir kitleye hitap etmektedir. Şirketin başarılı iş modeli, sürekli yenilenen koleksiyonlar, düşük fiyatlar ve hızlı üretim süreçlerine dayanır. Markanın yıllık gelirinin 32,5 milyar doları bulduğuna ve yaklaşık 10.000 çalışanı olduğuna dair veriler bulunmaktadır.* Şirket, dünyanın dört bir yanında 220’den fazla pazarda aktif faaliyet göstermektedir.

Shein, ürün çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Markanın sunduğu 6000 yeni ürün, her gün çevrimiçi mağazalarında satışa sunulmaktadır. Bu hız, markanın “hızlı moda” iş modelini en iyi şekilde ortaya çıkarıyor. Bu modelin marka için finansal olarak oldukça fazla avantajı olsa da, hızla büyüyen olumsuz çevresel etkileri her geçen gün artan bir şekilde tartışılmaktadır.

Sürdürülebilirlik Çalışmaları: Yeşil Yıkama mı Gerçek mi?

Son yıllarda, Shein’in çevresel sorumluluk taşıyan bir marka olma çabalarını medyada fazlasıyla duyuyoruz. Şirket, çevre dostu koleksiyonlar, geri dönüşüm projeleri ve sürdürülebilir üretim süreçleri gibi birçok sürdürülebilirlik programına imza attığını web sitesinde belirtiyor. Örneğin, markanın 2021 yılında başlattığı “Shein Cares” adlı koleksiyon, geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış ürünleri içeriyor fakat maalesef ki bu koleksiyon için yapılan üretim ve süreçler şeffaf bir şekilde anlatılmamaktadır. Ayrıca, şirket, karbon salınımını azaltma ve atık üretimini engelleme amacıyla bazı yeşil projeler başlattığını açıkladı. Ancak, bu adımların ölçeği genellikle çok küçük kalmaktadır ve yeteri kadar şeffaf bilgiler halka açık olarak paylaşılmamaktadır. Bu da tüketicilere Shein markasının yeşil yıkama yaptığını düşündürmektedir.

Yeşil Yıkama (Greenwashing)

Shein’in sürdürülebilirlik iddialarının çoğu, “yeşil yıkama” uygulamaları olarak değerlendirilmektedir. “Yeşil yıkama”, markaların çevre dostu oldukları izlenimini yaratmaya çalışırken, gerçekte çevreye zarar veren uygulamalarını gizlemeye yönelik faaliyetlerde bulunmalarıdır. Markanın çevresel sürdürülebilirlik çabaları, genellikle pazarlama stratejisi olarak kalmaktadır ve gerçek değişim için somut adımlar atmak yerine sadece küçük projelerle sınırlı kalmaktadır.

Markanın iddialarına göre, “Shein Cares” koleksiyonu, markanın toplam ürün yelpazesi içinde %1’lik bir oranı temsil etmektedir. Bu oran, markanın çevresel etkiyi azaltma hedeflerine ne kadar yaklaşabildiği konusunda önemli bir soru işareti ortaya çıkarmaktadır. Şirket, geri dönüşüm projeleri başlatsa da, bu projelerin ölçeği çoğu hızlı moda markasının yaptığı gibi genellikle pazarlama amaçlıdır ve çoğu zaman etkin bir değişiklik yaratmamaktadır.

Araştırma: Shein’in İade Süreci ve Çevresel Etkileri

Aftonbladet, Shein’in iade süreçlerini incelediği kapsamlı bir araştırma raporu yayınladı. Şirketin hızlı yükselişi ve popülerliği, çevresel açıdan önemli tehditler ortaya çıkarıyor. Araştırma, beş rastgele seçilen ürününe yerleştirilen airtag’lerle ürünlerin dünya çapındaki yolculuğunu takip etti. İşte bu araştırmada öne çıkanlar:

Tartışmalı Ortak: Beş ürününün tamamı, Malmö’deki Yun Express Nordic lojistik şirketi tarafından işlendi. Bu şirket, İsveç Tüketici Şikayetleri Kurumu tarafından defalarca yaptırıma tabi tutulmuş, ancak kararları hiçe sayarak faaliyetlerine devam etmiştir.

Devasa Depolar: Shein, Polonya’nın Wroclaw şehrinde devasa bir lojistik merkezi kurmuştur. En büyük depo 750 metre uzunluğunda olup, toplam alanı 26 futbol sahasına eşdeğerdir. Yerel halk, bu dev yapılar nedeniyle çevre üzerinde ciddi değişiklikler gözlemlemiştir.

Kendi Taahhütlerini İhlal Etme: Shein, Avrupa’daki e-geri dönüşümlerin “çoğunluğunun” yerinde satılacağını ve lojistik süreçleri olmayacağını taahhüt etmişti. Ancak Aftonbladet’in araştırması, bunun doğru olmadığını ortaya koymuştur: Beş ürünün üç tanesi Avrupa’dan ayrılmaktadır.

Tekstil Atığına Yol Açan Geri Dönüşüm: Üç ürün, konteyner gemisiyle Şili’nin Iquique kentine gönderilmektedir. Burası, ikinci el kıyafetlerle dolup taşan bir şehir olup, ithalatçılar her yıl 40.000 ton giysiyi çöpe atmakta veya yakmaktadır, bu da lokal çevreye ve dünyaya çok büyük olumsuz etkilerde bulunmaktadır.

Gizli Kaçakçılık Yolu: Üç Shein ürünü, Bolivya’ya ulaşmaktadır. Bu giysiler, suç çetelerinin kontrolündeki Oruro şehrinde bir mahalleye taşınmaktadır. Bu güzergah, dünya çapında tanınmış bir kaçakçılık yoludur.

20.000 Kilometreden Fazla Yolculuk: En uzak mesafeyi kat eden ürün, Stockholm’den Cochabamba, Bolivya’ya kadar toplamda 21.314 kilometre yol kat etmektedir.

Aftonbladet’in yaptığı araştırma, Shein’in hızla büyüyen online moda iş modelinin çevresel etkilerini ciddi şekilde gözler önüne sermektedir. Şirketin çevresel sorumlulukla ilgili taahhütlerine rağmen, iade edilen ürünlerin büyük bir kısmı Avrupa’dan çıkmakta ve çoğu, tekstil atığıyla ünlü bölgelere gönderilmektedir. Özellikle Iquique ve Atacama Çölü gibi alanlarda, yıllık 40.000 ton kıyafetin yakılması veya çöpe atılması, çevresel felakete yol açmaktadır.

Şili’deki Çöp Sahası: Atacama Çölü

Shein ve diğer hızlı moda markalarının çevresel etkileri, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kendini gösteriyor. Bunlardan biri de Şili’deki Atacama Çölü’nde bulunan dev çöp sahasıdır. Atacama Çölü, son yıllarda dünya çapında “moda çöplüğü” olarak adlandırılmaktadır. Burada, dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca ton tekstil atığı birikmektedir. Shein gibi markalar, hızla üretilen ucuz giysilerle bu atıkların büyük bir kısmına sebep olmaktadır.

2022 verilerine göre, sadece Şili’ye her yıl 59 bin ton yeni tekstil atığı gönderilmektedir. Atacama Çölü’nde, çoğu sentetik kumaşlardan oluşan bu atıklar yıllarca doğada çözünmeden orada kalmaktadır. Bu da, Shein’in hızlı moda iş modelinin çevresel etkilerini ne kadar ciddiye alması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Bu çöp sahasında biriken atıkların, yerel ekosistemlere verdiği zarar ve atmosfere karışan mikroplastikler, çevre üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Atacama Çölü’nde biriken bu atıklar, Shein ve benzeri markaların üretim süreçlerinin ne denli çevresel felakete yol açtığını somut bir şekilde gözler önüne seriyor.

Atacama Çölü’ndeki çöp sahası gibi gerçek dünya örnekleri, Shein’in hızla büyüyen üretim modelinin çevresel etkilerinin boyutlarını daha net bir şekilde ortaya koymaktadır. 

Shein, sürdürülebilirlik konusundaki iddialarını tamamen bir pazarlama stratejisi olarak kullanmaktadır. Şirket, çevre dostu koleksiyonlar ve geri dönüşüm projeleri ile kendini çevre dostu bir marka olarak tanıtsa da, bu çabalar yazımızda da detaylıca bahsettiğimiz üzere tamamıyla yetersiz ve sınırlıdır. Yapılan araştırmalar, Shein’in çevresel etkilerini azaltmaya yönelik somut adımlar atmaktan çok, yeşil yıkama stratejilerini benimsemiş olduğunu göstermektedir.

Reppatch

İlgini çekebilecek diğer yazılar: